22 Temmuz 2016 Cuma

​Başarısız DARBE girişiminin ardından..

Kendilerine: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde: "Biz sadece ıslah (sulh) edicileriz" derler. Bilin ki; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler.
Bakara Suresi (2/11-12)

Milletçe büyük bir sınav verdik tam bir hafta önce bugün, öncelikle bu aziz vatanı savunurken şehit olanlara Allah'tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. 15 Temmuz 2016 saat 22:15 sularında bir arkadaşımın eşinin bizi arayıp haber vermesiyle durumdan haberdar olduk. İlk başlarda çok fazla yanlış bilgiler geliyordu. Kimyasal silah saldırısı, Beylerbeyi Sarayına bomba konulduğu gibi haberler duyuyorduk. Zaman ilerledikçe Pensilvanya'da yaşayan Fetullah Gülen köpeğinin terör örgütü FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğunu anladık. Ben 1980 darbesinde bir yaşındaydım. Darbe nedir bilmeden büyüdüm. O korkuyu yaşamadan büyüyen şanslılardandım. Sonraki birkaç saatte, köprülerin askerler tarafından kapatıldığı, tankların sokaklarda yürütüldüğü, Atatürk Havalimanı'nın önünün kesildiği, F-16'ların alçak uçuş yaparak ses hızını aşıp sonik ses patlamaları ile halkı korkuttuğunu, televizyon kanallarının basıldığını öğrendik ve yaşadık. Kabus yeni başlamıştı.

Bütün bunlar olurken, twitter gibi sosyal medya organlarından çok fazla bilgi akışı olmaya başlamıştı. #TurkeyCoup hashtag'ı bir anda bir numara oldu. İşin üzücü tarafı, Recep Tayyip Erdoğan'a bazı kitlelerin duyduğu öfke ve nefret vatan sevgisinin önüne geçmişti. Bağdat Caddesinde tanklar alkışlanıyordu. Darbeye sevinip sonunda kurtuluyoruz diyen hainleride gördük. Cumhurbaşkanımız Skype üzerinden CNNTÜRK Hande Fırat'a bağlandığı andan itibaren DARBE girişiminin seyri değişmeye başladı. Halkı sokağa çağırmıştı. Halk Başkomutanı canlı olarak görüp sokağa inilmesini emrettiği an DARBE girişimi gerilemeye başladı. O andan itibaren bu FETÖ'cü hainler ve beraberlerine kattığı bazı ulusalcılar ve diğer Recep Tayyip Erdoğan düşmanları, aydın geçinenler başladılar Darbenin Tiyatro olduğunu idda etmeye. Bunu idda etmek vatan hainliğidir. Bununlada kalmayıp, sakallı Allah-u Ekber diye tebir getirenlerin barbarca Mehmetçiği başından kestiler yalanını servis ettiler.

Darbe başarılı olsaydı ne olacaktı? Sağcı-Solcu, Türk-Kürt, Alevi-Sunni, Zengin-Fakir mi kalacaktı? FETÖ'cü FETÖ'cü olmayan diye ikiye ayrılacak. Paran varken bir anda herşeyine el konacaktı. Bankalara el konacaktı. Dolar 6TL Euro 8TL olacaktı. Nakit paranız olsa bile hiçbirşeyi alamayacaktınız. Sokakta anarşi kol gezecekti. İstanbul Ankara gibi büyük şehirler birer harabe Irak, Suriye gibi olacaktı. Sokaklarda çürümüş ceset kokularını alacaktık. Sokağa çıkıp özgürce yaşayamayacaktık. Belki sonrasında ABD bize demokrasiyi tekrar kurma bahanesiyle bu topraklara gelecekti. Ülkenin önde gelen liderleri bir futbol sahasında idam edilecekti.

Bu aziz vatanı öncelikle Allah korudu. Süreç boyunca öyle kırılma noktaları varki, bu darbeci terörist FETÖ köpeğinin oyunundan büyük ilahi bir oyunun bizi kurtardığını görüyorum. Şu anda OHAL ilan edilmiş durumda. Eşiniz, abiniz, babanız bile bu hain FETÖ terör örgütüne bulaşmışsa, bunları ihbar edip dışlayın. Bunların beyni öyle bir yıkanmışki Fetullah denen o iblise koşulsuz biat etmişler. Öl dese ölürler. Onu peygamber olarak görüyorlar. Hastalıklı bir zihniyete sahipler.



Bu başarısız DARBE girişiminden başarılı çıkanlardan biride MEDYA oldu. CNNTÜRK, tekbir sesleriyle millet tarafından kurtarıldı. TRT, yine aynı şekilde FETÖ köpeklerinden milletimiz ve polis tarafından kurtarıldı. Adını belkide daha önceden duymadığınız TRT Haber spikeri Tijen Karaş, korku dolu gözlerle, titreyen sesi ve boncuk boncuk alnındaki teriyle hayatının en zor anlarını yaşadı ve yaşattı. Bu darbe girişiminin istemeden sembol isimlerinden oldu. Böylece Mesut Mertcan gibi o da tarihe geçmiş oldu.



Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu darbe girişiminin ilk dakikalarından itibaren soğuk kanlılık ve cesaretle hareket edip, bu girişimin başarısızlıkla sonuçlanmasını sağladı. Yaşadığımız şey kolay unutabileceğimiz bir şey değil, hatta belkide unutmamamız gereken bir şey bu. Mete Yarar, dün akşam Veyis Ateş'in programında, bir asker için "Dost musun? Düşman mısın?" sorusunu sormak o askerin gerçek anlamda ölmesi demek olduğunu söyledi. Bu aşağılık FETÖ terör örgütü devletin damarlarına sızarak PKK'dan bile daha büyük bir tehdit haline gelmiştir. Bugün bile kamuda kimin FETÖ'cü olup olmadığını bulmak uzun bir süreç alacak gibi gözüküyor. Kurunun yanında ne kadar dikkat edilsede yaşta yanacaktır. Ancak FETÖ'ye desteği ayyuka çıkmış gazeteci kisvesi altındaki kalemşörlerin derhal tutuklanması gerekir. Cumhurbaşkanımız bu kalkışmanın ilk günlerinde herkesi birleştiren konuşmalar yaptı. Ancak bir konuda kendisini eleştirmek istiyorum. Bir Sunni olarak, konuştuğum ve darbeye karşı çıkan Alevi arkadaşlarım haklı olarak sitem ediyorlar. Cumhurbaşkanımız; Türk, Kürt, Boşnak, Laz, Zaza hep bir olacağız derken Alevi'lerden bahsetmemesi, haklı olarak bir kırgınlığa neden oluyor. Her grup içinde olduğu gibi Aleviler içindede GEZİ'de ağırlıklı ortaya çıkan yüzlerini gizleyip molotofla saldıran bir grup olsada, gerçekten vatanını seven, Darbeye FETÖ'ye karşı duran Alevi'leride kucaklaması gerekirdi. %52 güzel bir destek ama neden %75 - %90 olmasın? Recep Tayyip Erdoğan tüm 79 milyonun Cumhurbaşkanıdır. Atılacak ufak bir adım karşı tarafın koşarak gelmesine neden olabilir.


Darbe girişiminin kanlı ve acı yönü tartışılmaz, Türk Milleti bununda üstesinden gelip demokrasiye sahip çıkmıştır. Bütün bu girişimin sonunda trajikomik paylaşımlar olaylarda oldu. Pantolonunun arka tarafını katlayıp FETO köpeğinin yüzüne benzetenler, İki kez tank üstünden geçtikten sonra neredeyse "acımadı ki acımadı ki" diye ayağa kalkanlar :), ya da koca tankı kullanmayı 5 dakikada öğrenen ve taksi gibi koca tankı süren Rize'li abimizi nasıl unutabiliriz? Tankı ateş tuğlasıyla durdurdu bu millet. Gerçekten zihinlere zarar görüntüler gördük. FETÖ köpekleri bu girişimle rezil olmuştur. Kendi Emniyet Müdürleri tanka polis üniformasıyla girip, kamuflajla çıkmıştır. Bu FETÖ'nün tasmasını tutan ÜST AKIL'da artık DARBE ile TÜRKİYE CUMHURİYETİ'ni deviremeyeceklerini anlamışlardır umarım. 

Tarihe kendi kendini kendi savaş uçakları ile vuran tek ülke olarak geçmiş olduk. Kışla önlerindeki büyük kamyonları görmek ülkenin geldiği durum açısından kötü olsada, şu durumda hep beraber olup bir olmak zorundayız. Ayrıca tüm Türk Halkı acil durumlarda sokağa dökülmek için özel sirenlerle bilgilendirilmelidir. KAMU SPOTU olarak halk bilgilendirilebilir. Bu vatan hainleri idam edilmek yerine sadece donla kafeslerde halka teşhir edilmesi daha ağır bir ceza olur. Hayvanların bile duramayacağı koşullarda sergilensinler boyunlarında zincirle. Recep Tayyip Erdoğan'a duyduğunuz öfke bu vatana duyduğunuz sevginin ötesine geçiyorsa hiç durmayın bu ülkede!

Kaan Doğan
22.07.2016